VATANDAŞLARI İLE  BARIŞIK  YAŞIYOR DA;

BİZ NEDEN BAŞARAMIYORUZ..?

Yazan / Lütfü CANER

“Evet, iddia ediyorum; Türkiye'de ekonomiyi düzeltin, üstüne para da verseniz hiç kimse cadde ve sokaklarda karda kışta, yağmurda çamurda ve tüm sağlıksız koşullarda hayatını çürütüp asla işportacılık yapmaz..."

Cumhuriyet kuruldu kurulalı, Türkiye’nin 96 yıllık devletin siyasi aklı ve yerel yönetimlerin siyasi aklı bunu asla anlamadı ve bir türlü anlamak istemiyor geliba...

Türkiye’de maalesef yıllardır devletin ve yerel yönetimlerin zabıta ve kolluk kuvvetlerine verdikleri  resmi talimatla, bu insanları yok edin, dağıtın bir daha ortalıkta  görünmesinler mantığı yıllardır süre geliyor...

Devleti yöneten siyasi ilgilileri veya yerel yönetimleri yöneten siyasi ilgililer; aklıselim bir şekilde oturup’ta  şöyle  başlarını bir ellerinin arasına alıp'ta demiyorlar ki, biz ekonomiyi bir türlü düzeltemedik..

96 yıldır yeterli derecede iş imkanları sağlayamadık..

Türkiye’de her yıl üniversitelerde  mezun olan milyonlarca yetişmiş vasıflı ve vasıfsız işsiz insan  var..

Ve ayrıca birde yeterli eğitimleri olmayan, bir meslekleri olmayan, ilerlemiş yaşları itibarı ile maddi bir imkanları olmayan ve her hangi bir devlet işine girme imkanı olmayan bu işsizler ordusu (işportacı ve seyyarları) bir yüz yıldır zabıta ve kolluk kuvvetleri ile cadde ve sokaklarda kovalamakla acaba doğrumu yapıyoruz; yoksa yanlış mı yapıyoruz diye    insan oturup’ta hiç düşünmez mi ..?

Evet, bilindiği gibi, hiç bir maddi imkanları ve işleri olmayan bu (işportacı ve seyyar satıcı) insanların geçimlerini sağlamalarını engelleyip cadde ve sokaklarda bu insanları yıllardır kovalamakla ve toplumun dışına itmekle; acaba biz devlet olarak bu insanları suç işlemeye ve  yanlış yollara düşmeye zemin hazırlamıyor muyuz diye devlet ve yerel yönetimler oturup’ta hiç düşünmezler mi..?

BATI AVRUPA ÜLKELERİ CADDE VE SOKAKLARDA Kİ İŞPORTACI VE

SEYYAR SATICI VATANDAŞLARI İLE BARIŞIK YAŞARKEN; BİZ TÜRKİYE

OLARAK BUNU NEDEN BAŞARAMIYORUZ  ACABA...?

Çünkü Batı ülkeleri: maddi imkansızlıktan, işsizlikten veya başka her hangi bir nedenden dolayı cadde ve sokaklar da mecburiyetten dolayı işportacılık yapmak ve çalışmak zorunda kalan vatandaşlarına  sosyal devlet olmanın gereği olarak  çalışma izni veriyor ve müsait olan yerlerde yer tahsisinde bulunuyor..

Bu insanları yasal izinli olarak kayıt altına  alıyor ve vatandaşlarının bu çalışma gayretini adeta mükafatlandırıyor ve asla vatandaşlarını mağdur etmiyor ve yasal çalışma sağlıyor...

Avrupa sokaklarında asla zabıta ve polisin işportacı kovaladığını göremezsiniz..

Çünkü Batı ülkeleri kendi imkanları ile geçimlerini sağlamaya çalışan bu insanlara yardımcı oluyor  ve yasal bir prosedür çerçevesinde bu  vatandaşlarına yaşamlarını sürdürme imkanı sağlıyorlar.. Evet, Batı ülkeleri son yüz yıldır cadde ve sokaklarındaki (işportacı vatandaşları) ile barışık bir şekilde yaşarken; bizde ki gibi her gün televizyon ve gazetelerde gördüğümüz hoş olmayan zabıta işportacı kovalama  manzaralar asla batı ülkelerinden yaşanmazken; peki biz Türkiye olarak  son yüz yıldır bunu neden başaramadık?

Cumhuriyet kuruldu kurulalı, Son 96 yıldır bizim siyasi iktidarlarımız ve yerel yönetimlerimiz oturup ta bunu hiç düşünmezler mi acaba?

 96 yıldır, gelip geçen siyasi iktidarlar olarak, yanlış siyasi ekonomik politikalarımız yüzünden, kendi imkanları ile cadde ve sokaklarda mecburiyetten dolayı geçimlerini sağlamaya çalışan bu  işportacı insanlara, iş ve aş imkanı vermedik; bari yardım  edip kayıt altına alalım ve imkanlar dahilinde yardımcı olalım diye insan oturup’ta hiç düşünmez mi ?

Evet, siz devlet olarak ve yerel yönetimler olarak, Avrupa ülkelerinin yaptığı gibi sokaktaki işportacıyı kayıt altına alıp yasal çalışma izni sağladığınız takdirde; o sizin kayıt altına alıp yasal çalışma izni verdiğiniz işportacılar, kısa bir süre sonra, daha iyi bir iş kuracakları  kadar bir maddi imkan elde ettiklerinde,  işportacılığı bırakıp gerçek reel ekonomiye geçiyor ve daha iyi ekonomik imkanlarla hayatlarını ikame ediyor ve sokaklarda kurtuluyorlar...

Yani kısacası;  devletin veya yerel yönetimlerin  izni ile kayıt altında çalışıp biraz olsun bir  maddi imkana kavuşan bir işportacı hiç bir zaman cadde ve sokaklarda  sağlıksız  koşullarda ve tüm sosyal güvencelerden yoksun ömrünü çürütmek istemez ve biraz olsun maddi bir imkan biriktirdiğinde, hemen daha iyi şartlarda küçükte olsa, kendine bir iş kurup  sokaklarda kurtulmak ister..

Bugün  yaşadığımız Türkiye Toplumunda bunun binlerce örneği mevcuttur...

Evet, tekrar tekrar soruyoruz; Batı Avrupa ülkeleri son yüz yıldır sokaklarındaki işportacı vatandaşları ile barışık yaşarken, biz Türkiye olarak 96 yıldır bunu neden başaramıyoruz..?

Türkiye Cumhuriyet kuruldu kurulalı 96 yıldır eğer siz bu ülke insanına yeterli iş imkanı, yeterli eğitim imkanı, yeterli geçim imkanı sağlayamamışsanız; bugün bu ülkede sizin bu başarısız yönetimlerinizden dolayı milyonlarca vasıflı ve asıfsız işsiz insan varsa; bütün bu başarısızlığınıza rağmen eğer bu (işportacı vatandaşlarımız)  devlete yük olmadan kendi imkanları ile kar kış, yağmur çamur, sıcak soğuk demeden, sağlıksız koşullarda tüm sosyal güvencelerden yoksun kendi imkanları ile geçimlerini sağlamaya çalışıyorlarsa; devlet olarak ve yerel yönetimler olarak  neden bu insanlara yardımcı olacağınız  yerde, son 96 yıldır bu insanları zabıta ve kolluk kuvvetleri ile sokaklarda kovalamaya devam ediyorsunuz..?

Siz; kendi imkanları ile tüm  zor şartlarda geçimlerini sağlamaya çalışan bu insanları sokaklarda kovalayıp, yasaklayıp toplumun dışına itmekle büyük yanlışlara ve büyük hatalara yol açtığınızın  farkında değilmisiniz ey Devleti yönetenler; ey yerel yönetimleri yönetenler..?

Günümüz Dünyası’nda bütün Batı Avrupa ülkeleri sokaklarındaki işportacı vatandaşları ile  barışık yaşarken, biz Türkiye olarak bunu neden başarmıyoruz diye yönetenlerimiz hiç oturup'ta düşünmezler mi acaba ..?

Bugün zaman zaman basında çıkan bazı açıklamalara göre; Türkiye’de (dört buçuk ile beş buçuk milyon) civarında işportacı ve seyyar satıcının olduğu söyleniyor..

siz bunu aile bazında ortalama olarak en az 5 veya 6 nüfus olarak düşündüğünüzde;  bu rakam 25 milyonun üzerinde devasa bir nüfus demektir..

Böylesine devasa milyonlarca bir kesimin sorunlarına  Devletin ve yerel yönetimlerin duyarsız kalması gerçekten anlaşılacak gibi değildir..

Biz ( İş. Kor. Der. )  İşportacıları Koruma Derneği ) Olarak her zaman söylüyoruz; biz  bu              ( İŞPORTACI ) vatandaşlarımızın  sorunlarını önemli dercede çözme kavuşturmak, cadde ve sokakları rahatlatmak, işsizliğe çözüm ve istihdama katkı  imkanları sunmak  için devletin ve yerel yönetimlerin bu konuya duyarlılık göstermelerini istiyor ve bekliyoruz...

Evet, tekrar tekrar söylüyoruz; Batı ülkeleri başarıyorsa; biz neden başarmayalım...?

Lütfü CANER / lutfucaner44@gmail.com

( İş Kor. Der. ) İstanbul İşportacıları Koruma Derneği

www.isportacilar.com